Teknolojinin gelişmesiyle birlikle sanayinin hızlıca büyümesi çok önemli gelişmeler olsa da bazı sorunları da beraber getirmiştir. Kontrolsüz artan nüfus, doğal kaynakların hızlı bilinçsizce tüketilmesi ve küresel ısınma…
Birkaç bilim insanı (Dennis L. Meadows, Williams W. Behrens, Donella H. Meadows ve Jorgen Randers) ‘Dünyanın Ve İnsanınlığın Geleceği’ hakkında görüşlerini duyurmak, dünyanın geleceğine olan endişelerini dile getirmek için günümüzde de halen aktif olan 1968 yılında kurulan Roma Kulübü; üzerinde 4 yıl çalıştıkları raporu 1972 yılında ‘Büyümenin Sınırları’ adıyla yayınladılar.
Massachusets Teknoloji Enstitüsü’nde yapılan bu çalışma küresel ekonomik sistemin başlıkları olan;
• Nüfus
• Gıda
• Hizmet Üretimi
• Çevre Kirliliği
• Yenilenebilir Olmayan Doğal Kaynakların Tüketimi
• Endüstriyel üretim
Bunların birbirleriyle olan bağlantılarını incelemiştir. Yapılan araştırmanın 200 yıllık bir zaman diliminde olduğu söylenmiştir.
Hazırlanan bu rapora göre bu beş başlığın büyümesi, doğal büyümenin önüne geçmesi halinde gerek nüfus anlamında gerek endüstriyel telafisi olmayan sonuçlar doğuracaktı. Çünkü dünya kendini yeterliliğinin çok üzerine çıkacaktı.
Grafikte incelersek;
2015 ve 2025 arasında ekonomi ve tarımsal üretimin 1945 sonrası büyüme hızından hızlıca düşeceği ve 21 yüzyılın sonuna gelindiğinde de dibe vuracağı, 2030 yılından sonra da dünya nüfusunun azalmaların başlayacağı ve daha sonra hızlıca azalarak 21 yüzyılın sonunda yaklaşık 4 milyara düşeceği savunuluyor.
Bilim insanları yaptıkları çalışmalarının sonuçlarını kendi ağızlarından söyle dile getirmişlerdir.
1. “Dünya nüfusunda, sanayileşmede, çevre kirlenmesinde, gıda üretiminde ve doğal kaynakların tükenmesinde bugünkü büyüme eğilimi süregelecek olursa, gezegenimizde ekonomik büyüme gelecek yüzyıl içinde sınırına dayanacaktır. Olasılığı en fazla sonuç, gerek nüfusta, gerekse üretim kapasitesinde oldukça ani ve kontrol altına alınmayan bir düşüşün ortaya çıkmasıdır.
2. Bu büyüme eğilimini değiştirme ve gelecekte uzun süre devam edebilecek ekolojik ve ekonomik bir denge kurma olanağı vardır. Dünya çapında bir denge, dünya yüzeyindeki her bireyin temel maddi gereksinimlerine doyumunu sağlayacak ve her bireyin beşeri potansiyelinin geliştirilmesi için eşit fırsata sahip olmasına olanak verecek biçimde tasarlanabilir
3. İnsanlar, birinci sonuç yerine ikinci sonucu elde etmek için çaba harcamaya karar vermeleri halinde, ne kadar çabuk harekete geçerlerse, başarı olasılıkları o ölçüde artacaktı.
Aslında bakılırsa bu çalışma ekonomiyi ve çevreyi bir araya getiren ilk evrensel çalışmadır. Bu rapor büyük ses getirmiş, dile getirilen konular her ne kadar eleştirilse de bu rapora ‘kötümser tablo’ olduğunu söyleşenlerde gelinen noktaya bakılırsa evrensel olmayı başarmıştır.